İç Denetim Birimi Başkanlığı

2016/2 Ortaöğretimde Ölçme Değerlendirme Uygulamalarının Kazanımlarla Uyum Analizi

Özgür KALKAN
2016/2 Ortaöğretimde Ölçme Değerlendirme Uygulamalarının Kazanımlarla Uyum Analizi

İç Denetim Koordinasyon Kurulu Denetim Rehberi ve Uluslararası Denetim Standartlarının metod ve ilkelerine göre, "Ortaöğretimde Ölçme ve Değerlendirme Uygulamalarının Kazanımlarla Uyum Analizi" çerçevesinde uygulanan denetim testleri ile kontrol eksikliklerinin tespiti yoluna gidilmiştir. Yapılan bu tespitler doğrultusunda aksaklıkların giderilmesi, işleyişin daha etkili ve verimli hale getirilebilmesi için öneriler getirilmiştir.

Ortaöğretimde Ölçme ve Değerlendirme Uygulamalarının Kazanımlarla Uyum Analizi sistem denetimi çalışması, hizmet bölgeleri esas alınarak seçilen Ankara, Sivas ve Erzurum illerinden onar adet fen lisesi, Anadolu lisesi, imam hatip lisesi ve meslek lisesi olmak üzere 120 okul örneklem alınarak yürütülmüştür. Ortaöğretim okullarında uygulanmakta olan öğretim programları arasından sözel alandan "tarih" ve "din kültürü ve ahlak bilgisi"; sayısal alandan da "matematik" ve "fizik" derslerinin, tüm ortaöğretim okul türlerinde ortak olan 9. sınıfına ait ölçme ve değerlendirme süreçleri incelenmiştir. Denetim çalışması kapsamında örneklem alınan okullardan 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 9. sınıflarda yapılan yazılı soruları ve öğretim yılı başında zümre öğretmenler kurulu toplantı tutanakları istenmiş, analiz edilmiştir. Bu okullarda görev yapan öğretmenlere sistem üzerinden anket uygulanmış, okulların bir kısmı bizzat ziyaret edilerek yönetici ve ilgili zümre öğretmenleri görüşmeler yapılmıştır. Ziyaret edilen okullarda öğrencilere anket uygulanmıştır.

Örneklem alınan okullardan gelen 26910 adet sorunun analizi sonucunda, soruların % 64,30'unun "doğru yanlış", "çoktan seçmeli", "eşleştirme" ve "boşluk doldurma" gibi test türü sorulardan oluştuğu anlaşılmıştır. Soruların ancak % 35, 65'i klasik yazılı türü olan "serbest cevaplı", "sınırlı cevaplı" ve "kısa cevaplı" sorulardan sorulmuştur. Öğrencilerin yaratıcılığını ortaya koymasına imkân veren ve yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, problem çözme, karar verme, analiz sentez ve değerlendirme becerilerinin ölçülmesine elverişli olan klasik sınavlar Bakanlık tarafından önerilmektedir. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde 'Yazılı sınavların açık uçlu maddelerden oluşan yazılı yoklama şeklinde yapılması esastır. Ancak her dersin sınavlarından biri kısa cevaplı, doğru-yanlış, eşleştirmeli veya çoktan seçmeli testlerle de yapılabilir' denilmektedir.

Derslere ait bazı kazanımların birden çok soru ile ölçüldüğü, bazı kazanımlarla ile ilgili ise hiç soru sorulmadığı tespit edilmiştir. Örneklem alınan derslere ait kazanımların % 39,35'i ile ilgili hiç soru sorulmadığı tespit edilmiştir. "Din kültürü ve ahlak bilgisi" dersinde kazanımların % 46,78'i, "matematik" dersinde % 42,67'si, "tarih" dersinde % 35,54'ü, "fizik" dersinde ise % 32,44'ü ile ilgili hiç soru sorulmamıştır. Dolayısıyla bu derslerde, söz konusu oranlarda programın öngördüğü hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığı hususunda değerlendirme yapılamamıştır.

Yazılı sorularının bilişsel hedeflerin hangi düzeyini ölçtüğü ile ilgili yapılan analizde, soruların % 55,57'sinin "bilgi", % 17,08'inin "kavrama", % 24,94'ünün "uygulama", % 1,93'ünün "analiz", % 0,27'sinin "sentez", % 0,17'sinin ise "değerlendirme" düzeyindeki becerileri ölçecek şekilde sorulduğu tespit edilmiştir. Soruların % 97,54'ü bilişsel alanın alt düzeyi olarak kabul edilen "bilgi, kavrama ve uygulama" düzeyinde olduğu, üst düzey olarak kabul edilen "analiz, sentez ve değerlendirme" düzeyindeki soruların ise % 2,38 oranında olduğu görülmüştür. 2015 PISA değerlendirmesinde, öğrencilerimizin "Okuma Becerileri" alanında % 72,6'sı; "Fen Okuryazarlığı" alanında % 75,7'si; "Matematik Okuryazarlığı" alanında ise % 76,6'sı 2. düzey ve altındaki düzeylerde yer almıştır. PISA 2015 grafikleri ile çalışmamız kapsamında incelenen yazılı sorularının bilişsel beceri düzeylerine göre dağılımı grafiği arasındaki paralellik dikkat çekmektedir. Okullarımızda yapılan yazılı sınavlardaki soruların % 97,54'ünün bilişsel alanın alt düzeylerinde (bilgi, kavrama ve uygulama) olduğu, üst düzeydeki (analiz, sentez ve değerlendirme) soruların ise % 2,38 oranında olduğu görülmüştür. "Fizik" ve "matematik" yazılı sınavlarında bilişsel taksonominin en üst düzeyi olan "Değerlendirme" düzeyinde hiç soru sorulmamıştır. PISA'da da "Fen Okuryazarlığı" ve "Matematik Okuryazarlığı" alanlarında en düzey olan 6. düzeydeki öğrencilerimizin oranı sırasıyla % 0 ve % 0,1'dir. "Fizik" ve "matematik" yazılı sınavlarımızda bilişsel taksonominin en üst düzeyleri olan "Sentez" ve "Değerlendirme" düzeyinde sorulan soruların oranı sırasıyla % 0,03 ve 0,02'dir. Aynı alanlarda PISA 2015 değerlendirmesinde, en üst düzeyler olan 5 ve 6. düzeylerdeki öğrenci oranımız "matematik" alanında % 1,2; "fen" alanında ise % 0,3'tür. Her üç alanda da öğrencilerimiz 3. düzey ve altında yoğunlaşmıştır. PISA değerlendirmelerinde alınan sonuçların çok çeşitli nedenleri vardır. Bunu tek bir nedene bağlamak doğru değildir. Ancak PISA'da alınan sonuçlarda, -diğer bazı etkenlerin yanında- okullarımızda uygulayageldiğimiz ölçme ve değerlendirme alışkanlıklarımızın payının olduğu düşünülmektedir. Öğrencilerimiz, ölçme ve değerlendirme uygulamalarında alt düzey beceri gerektiren bilgiyi hatırlatma ve aktarma gibi ezbere dayalı sorulara alışmakta/alıştırılmakta; bilişsel becerilerin üst düzeylerini ölçen, üst düzey düşünme becerilerini ortaya çıkaran, problem çözme, karar verme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeye dayalı sorularla nadiren karşılaşmaktadırlar.

Eğitim öğretim faaliyetlerinin önemli bir unsuru olan ölçme ve değerlendirme süreçlerinde ciddi çıkmazların olduğu anlaşılmaktadır. Öğretmenlerin, ölçme ve değerlendirme konusunda yeterli bilgi düzeyine sahip olmadıkları, bunun sonucu olarak da öğrencilerin öğrenmelerine katkı sağlayacak nitelikte ve bilişsel taksonomideki her hedeften dengeli sayıda soru hazırlayamadıkları, alışageldiği gibi bilgilerin tekrarına yönelik, düşük düzeyli sorular sordukları anlaşılmaktadır. Ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin daha sağlıklı işleyebilmesi için, öğretmenlere bu konudaki farkındalıklarını ve bilgilerini arttırıcı, öğretim programlarındaki tüm kazanımları kapsayacak şekilde, bilişsel alan düzeyindeki her hedeften (bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirmeden) öğrencilerin problem çözme, analiz etme, sorgulama, sonuç çıkarma ve üretme gibi beceri ve niteliklerinin geliştirecek nitelikte soru hazırlayabilme becerilerini kazandıracak hizmet içi eğitim programları düzenlenmelidir.

Emniyet Mah. Gazeteci Yazar Muammer Yaşar Cad. MEB Beşevler Kampüsü, H Blok 06560 Yenimahalle/ANKARA - 90 312 413 18 00

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.